Huzurlu Dünya

Dünya hayatının merkezinde insan var.
Fakat insan eder kendine dünyayı dar.
Kişi yapmalı kendine iyiliği medar (dayanak noktası).
Benim de birkaç sözüm var.
Karşılıklı konuşmayla açıldı bu fasıl, Bir okuyup bakınız nasıl?
K- Dünya huzur vermiyor.
E- Dünyayı biz çevirmiyoruz. Önemli olan ayakta durabilmek, dünya kıyamete kadar döner. Sen kendine huzur ver.
K- Bazen güler, bazen ağlarım. Huzurum olmadı, bundan sonra da olmayacak, içim de kanayacak hep.
E- Buna hakkın yok, dinlemezsen olmaz, sana başkası çok da fayda vermez. Zira geçmezse söz, incinir öz.

Bu iletişim yazdırdı bu satırı, Bilmem var mı bir hatırı…
Kişi kendisiyle yüzleşebilmeli, Rabbinden, etrafından hatta kendinden özür dileyebilmeli. Bu yapılabildiğinde bazı şeylerin değiştiğini görebilir. Değişim özden başladığı zaman olunur hür, insanın içi dolar huzur.

Ağlamak temizler özü ve gözü, Allah için ağlayabilenin huzur dolar içi,  nurlu olur yüzü.
Huzur, kişinin içinde bulunduğu durumu iyi algılayıp değerlendirmesi ve şükür bilinciyle hareket etmesine bağlıdır. Varlık içinde yokluk çekenler, sağlığın ve nice nimetlerin değerini bilmeyenler huzur bulamaz.
Huzurlu bir dünya için, kendimiz, ailemiz, iş arkadaşlarımız, akraba, komşu ve dostlarımızın kıymetini bilelim. Nitelikli vakit geçirme zeminleri oluşturalım. Varlık sebebimize uygun ürün ve eserler ortaya koyma yolunda gayret gösterelim.
Huzur insanın iç dünyasındaki dengeyle erişilebilen bir değerdir. Her birimiz o dengeyi sağlayabildiğimiz ölçüde daha huzurlu ve mutlu olabiliriz.

Bir yanıt yazın