İsrail’i Gözyaşımızda Boğalım

İsrail’in cesaret edebildiği vahşet, insanlığın kanını dondurabilecek cinsten…
Eğer Birleşmiş Milletler diye uluslar arası bir yapılanma varsa bu vahşete dur demelidir. Eğer insan hakları diye bir kavram ve değer varsa harekete geçirilmelidir.
İsrail’in yüzlerce kişiyi katledip binlercesini yaraladığı saldırılar insanın kanını donduracak türden…
İnananlar onların haliyle hallenip gözyaşları, dua ve fiili yardımlar ile katkıda bulunmalıdır
Bazı şeyleri anlayabilmek için gözyaşı dökmek gerekebilir. Güzyaşı ve iltica İlahi nusretin yetişmesine vesile olabilir.
Aynı zamanda gözyaşı ferdi ve sosyal hayatı temizleyen sistemlerden biridir. İç dünyamızdaki duygularımızı açığa çıkarıp dengeleme gözyaşı ile olur.
Bütün Müslümanlar gözyaşları ile önce kendi iç dünyalarını temizlemeli… Sonra dış dünyaya açılarak, topyekun insanî ve sosyal dezenfekte faaliyetine girişmelidir.
Müslümanlar ve insanlık, sadece gözyaşı ile bile bu gidişe son verebilir. Diğer girişimler de bir insanlık vazifesidir.
Biz aynı kökten besleniyor, aynı güneşle ısınıyor, aynı gök kubbenin altında bulunuyoruz. İsrail’in yaptığı din adına bir davranış olamaz. Sadece çok daha farklı beklenti ile hareket edilmektedir. 10 emir, diğer dinlerin ve İslamiyet’in de değer atfettiği bir içeriğe sahiptir.
Ama Müslümanlar olarak, Noel baba vs. gibi dümen suyuna giren hiçbir yaklaşım rahat edeceği limana erişemez.
Dümen suyu, düşeni boğar.
Hassasiyet sahibi inananlar olarak gözyaşlarımız ile İsrail’i boğabiliriz. Önemli olan bu duruş ve hassasiyeti gösterebilmektir.

Bir yanıt yazın