Kişi, kurum, toplum ve devlet varlık hikmetine layık olabildiği ölçüde cazibe merkezi haline gelebilir. Aslından uzaklaşan, varlık sebebiyle çelişen, öz değerlerden uzaklaşan kendine de yabancılaşır.
Cazibe merkezi olup ve güven duyulabilmek için çok yönlü kalite ve değere ihtiyaç vardır. İnsanlığın menfaat ve çıkar girdabında boğulduğu dönemlerde maneviyat daha bir mana kazanır. Maneviyat herkesin keyfine göre anlayabileceği bir değer değildir. İmanî, amelî ve ahlakî değerlerden mahrum bir maneviyat söz konusu olamaz.
İnsan kalite, tarihi, coğrafi, yer altı, yer üstü zenginlikleri ve kültürel değerleri ile Türkiye bölgesinde fark edilir hâle gelmiştir. Engelleri fırsata dönüştürüp, temsilini güçlendirebilirse Türkiye; medeniyeti, şehirleşmesi, kültürel ve insani değerleri ile cazibe merkezi olabilecektir.
Cazibe merkezi olup ve güven duyulabilmek için çok yönlü kalite ve değere ihtiyaç vardır. İnsanlığın menfaat ve çıkar girdabında boğulduğu dönemlerde maneviyat daha bir mana kazanır. Maneviyat herkesin keyfine göre anlayabileceği bir değer değildir. İmanî, amelî ve ahlakî değerlerden mahrum bir maneviyat söz konusu olamaz.
İnsan kalite, tarihi, coğrafi, yer altı, yer üstü zenginlikleri ve kültürel değerleri ile Türkiye bölgesinde fark edilir hâle gelmiştir. Engelleri fırsata dönüştürüp, temsilini güçlendirebilirse Türkiye; medeniyeti, şehirleşmesi, kültürel ve insani değerleri ile cazibe merkezi olabilecektir.