Klasik Meselesi; Mazi, Hal ve İstikbal

Klasik, sadece maziye ait değildir. Çünkü mazi, hal ve istikbal ayrımı şeklidir. Klasikleri olmayanın istikbali olmaz. Klasik, zaman üstü, çağlar aşan, ihtiyaca cevap veren, beklentiyi karşılayan bir muhtevaya sahiptir. Kavramların tarifi ve içeriği netleştirilmelidir.
Mazideki her kaliteli ve muhtevalı eser, muhtemel klasik namzet’idir. Kutsiyet atfetmek ayrı, klasik olma ayrıdır. Günümüzde Marifetname okunur mu okunmaz mı? İhtiyacımıza cevap verir mi? Kısır döngüsünden kurtulmalıyız. Gündemdeki bazı konuları muhtevi olmaması, mazideki klasik bir esere halel getirmez. Maziyi tanımak hal ve istikbal terkibinin ilk sermayesidir. Ahmediye, Muhammediye, Taberi Tarihi, gibi eserler, bir dönemde ciddi fonksiyonlar icra etmiştir. Aydın’da bir evde Taberi Tarihi okunuyor. Kültür seviyesini anlayabiliyor muyuz?
İnsanımızın, İslami ve milli hassasiyetleri böyle değerli eserler ile şekillenmiştir.

Elif ile Mahmiri, Hz. Ali Cenkleri gibi eserler inanılmaz tahkiye (hikaye olarak anlatım) üslubu sergiliyor. Bu eserler okuyucuyu cezp edici, bugünkü ekranlardan daha eğitici bir içeriğe sahipti.

Geçmişi iyi tahlil etmeden değerlendirme ve peşin hükümlü olma hastalığından kurtulmalıyız. Muhasebe ve değerlendirmeyi iyi yapmamız gerekir. Müflis tüccar edasıyla dükkanı kapatıp çıkmışız… Böyle bir lüksümüz yok. Bizim kendimize, toplumumuza ve insanlığa karşı vazifelerimiz var.
Verirken huzurlu ve mutlu olabilmek, kendini gerçekleştirerek varlığa anlam katmak gerekir. Çift taraflı bir açılım, madde ile manayı birleştirmek… Dünya ile ahireti dengelemek… Niyetleri samimi hale getirerek hayata anlam katmak vazifemizdir.

Bir yanıt yazın