Medeniyet Kurabilmek

Medeniyet, insanlığın bir eseridir. Güçlü ve muhtevalı bir ıstılah olan medeniyeti, uygarlık olarak çevirmeye kalkışmak, kelimeyi kısırlaştırmaktır. Uygarlık, çağ ile ilgili olup, gelip geçiciliği ön plana çıkarırken, medeniyet kaliteyi ve kalıcılığı ifade eder. Günümüzde adından söz ettiren bazı eski medeniyetler vardır. Ancak içinde yaşadığımız yüzyılın ihtiyaç ve beklentilerini karşılayıp insanlığa huzur ve mutluluk bahşeden bir medeniyetten bahsetmek zor gibidir. Hatta İstiklal Marşı şairimizin dizesinde yer verdiği “medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” benzetmesi, medeniyet adına öne çıkarılan hata ve yanlışlara güçlü bir eleştiridir.
Medeniyet kelimesi, Medine, şehir ve şehirleşmenin yanında kültürel doku ve kotları içeren kapsamlı bir kavramdır. O devirdeki, şehirleşme, eserler, yapı, yol, eşya, anlayış ve yaşayışı da muhtevidir. Medeniyet, eser, anlayış, kurum ve kültürüyle bir bütünlüğü gerektirir.
Yeni yüzyıla ve insanlığa soluk aldıracak bir medeniyet anlayışını hayata geçirebilme temennisiyle…

Bir yanıt yazın