Cemaat ve Kavramlar

Sabah namazına eşimin cemaat seni bekliyor sözüyle uyandım. Kayınpeder ve kayınvalide sabah namazı için beni bekliyordu. Namaz sonrası bu satırlar yazıldı.
“Kavramlarını kullanamayan bir toplumuz” düşüncemi zaman zaman paylaşırım. Zira, ihlas, saadet, huzur, doğru yol, refah, cemaat gibi kelimelerin asli manası ile çağrışımları farklılaştı gibi…
Son günlerde çok kullanılan «cemaat» kelime ve kavramı üzerinde yoğunlaşacak olursak; Namaz kılmak için bir araya toplanan kişilere cemaat dendiği gerçeğiyle karşı karşıya geliriz. Cem olmak; toplanmak, cami yani toplayan ve namaz kılmak için toplanılan mekan, kelimeleri de aynı kökten.
Sonra cemaat kelimesinin mana dünyasının nerden nereye doğru kaydığı veya genişlediğini düşündüm.
«Eşyanın yerli yerinde kullanılmaması zülümdür» yaklaşımıyla bütünleşen durum, neler oluyor sorusunu sordurdu.
Her sosyal yapı, gidişat içinde farklı boyutlara erişebilir. Kar topu misali başlangıç ve sonuç aynı olmaz. Çok masum başlayan bir hareket, genişleme esnasında kontrol dışına çıkabilir. Artık namaz kılmak ve ulvileşmenin ötesinde farklı şeylere bulaşan veya adı farklı şekillerde zikredilen yapı ile zulüm arasında bir bağ oluşabilir.
Burada masum, asıl taşıyıcı, çile çeken safi duygu ve düşünce ile koşanla, bu saflığı farklı hedeflere çeken arası iyi fark edilmelidir. Namaz gibi önemli bir değer etrafında bir araya gelen, manevi terakki erbablarına selam olsun.

Bir yanıt yazın