“Ölüm güzel bir şey, budur perde arkasından haber, Güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber!?” ve “Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta” anlayışının uzantısı olarak, dava adamı ve alperen’e yakışır şekilde taşımayı nasip edeceğin emanatini, razı olacağın hal üzere teslim etmeyi cümlemize nasip et, Ya Rab! Ve bize, hayatı daha verimli kullanabilmek için neler yapılabilirin yollarını göster! Çünkü, hayat sermayesi nerde, nasıl bitecek bilinmiyor, bize memnun olacağın, tutum ve davranışları kolaylaştır.
Yılmayan gönül ve dava adamı
Muhsin YAZICIOĞLU’nun ardından…
M umla aranacak örnek bir insan,
U muduyla düştü, bir yüksek dağa.
H uzurdu aradığı, gönlünde iman,
S evgi oldu mesajı, sola ve sağa…
İ lim, ahlâk dedi, yılgınlık etmedi,
N e cefalar çekti haksız, umut kesmedi.
Y ılmadı inandığı yolda, dimdik yürüdü,
A ldırmadı her söze, baktı işine.
Z arafet simgeleşti onda, ruhunu bürüdü,
I ssız hücrelerde sığındı iman ateşine…
C efa çekti bilir, sabır ne demektir.
I stıraba katlandı, asla etmedi isyan.
O lgunluk demek ki acı meyve yemektir
G üller içinde yaşa, acıya gülen insan…
L âle, sümbül, kekik bitsin düştüğün yerde,
U mut olsun adın umutsuz gönüllerde…
Dr. Abdulkadir GÜLLÜ
agullu@gazi.edu.tr 28 Mart 2009
http://www.insanidegerler.org/ den alınarak paylaşılmıştır.